20 Şubat 2014 Perşembe

Epilepsi ve İntihar Eğilimi


Aslında "intihar" olgusunu ileride daha detaylıca incelemek istiyorum. Çok zor ve geniş bir konu olsa da yıllardır hep ilgimi çektiğinden bu konuda da biraz araştırma yaptıktan sonra bir şeyler yazmak istiyorum. Ancak bu ayın konusu epilepsi olduğundan şimdilik en azından epilepsi ile intihar eğilimi hakkında okuduklarımı buradan paylaşacağım.
Öncelikle konuyla ilgili olarak Dr. Andres M. Kanner tarafından kaleme alınan "Suicidality and Epilepsy: A Complex Relationship that Remains Misunderstood and Underestimated - İntihar Eğilimi ve Epilepsi: Yanlış Anlaşılmış ve Eksik Değerlendirilmiş Karmaşık Bir İlişki" başlıklı makaleyi okudum. Makalede; epilepsi hastalarında intihar eğiliminin görülme sıklığının genel nüfusa göre daha yaygın olduğundan bahsedilmekte ve bu konuda yapılan araştırmalara yer verilmektedir. Örneğin bu konuda yapılmış olan 21 adet araştırmanın sonuçlarına göre; kronik epilepsi hastalarında ölümlerin ortalama % 11,5'inin intihar ile bağlantılı olduğu vurgulanmaktadır. Ancak söz konusu makalede farklı bir noktaya da değinilmektedir. Başka bir araştırma sonucuna göre, epilepsi ile intihar arasında iki yönlü bir ilişki bulunduğu ve intihar eğilimi gösteren kişilerde epilepsinin gelişme riskinin genel nüfusa oranla 5 kat daha fazla olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca başka bir araştırmada, epilepsiye eşlik eden psikiyatrik bir bozukluk olması durumunda intihar riskinin yaklaşık 14 kat arttığı gözlemlenmiştir. 
Diğer taraftan aynı makalde, epilepsinin türlerine göre de intihar eğiliminin farklılık gösterdiği, örneğin temporal lob epilepsisinde risk artışının 6-25 kat daha fazla olduğu belirtilmektedir. Temporal lob epilepsisi ile ilgili olarak tıbbi terimlere girmeden kısaca şunları söyleyebilirim: Temporal lob epilepsisinde nöbet sırasında otomatize hareketler, görsel ve işitsel halüsinasyonlar, koku halüsinasyonları, nesnelerin boyutlarını değişmiş gibi görme, tanıdıklık - deja vu veya yabancılık - jamais vu illüzyonları gözlenebilmektedir. Hastalar bazen kendi bedenlerinin dışına çıktıklarını veya kendilerine tepeden bakıyormuş gibi hissettiklerini bildirirmişlerdir. Dostoyevski, Edgar Allen Poe ve “Alice Harikalar Diyarı”nın da yazarı olan ünlü matematikçi Lewis Carroll’un da bu hastalıktan muzdarip oldukları belirtilmektedir.
(Alıntı: https://eksisozluk.com/temporal-lob-epilepsisi--1302340 - "klios" ve "emuncipation" adlı kullanıcılar tarafından yazılanlar)
Benzer şekilde, Eylem Şahin Cankurtaran, Berna Uluğ ve Serap Saygı tarafından kaleme alınan "Epilepsiye Eşlik Eden Psikiyatrik Bozukluklar" isimli makalede; hem epilepsi hastalarında genel topluma göre psikiyatrik hastalıkların daha sık görüldüğü hem de psikiyatrik hastalarda epilepsi görülme oranlarının genel topluma göre daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, epilepsi hastalarında intihar girişiminin genel topluma göre 4-10 kat daha fazla görüldüğü ve özellikle temporal lob epilepsisinde görülen iktal depresyonun (epilepsi nöbeti sırasında oluşan depresyon) bir belirtisi olarak intihar girişimlerinin meydana gelebileceği ifade edilmektedir. İntihar oranlarının toplumda % 1,4, epilepsi hastalarında ise % 13,2’lere kadar çıktığını bildiren analizlerin olduğu ve intihar eğiliminin erkek hastalarda daha sık görüldüğü de vurgulanmaktadır.
Anılan makalenin sonuç kısmını buraya aynen aktarmanın faydalı olacağını düşünüyorum:
"Sık görülen bir nörolojik hastalık olan epilepside görülen psikiyatrik hastalıklar, genel topluma göre daha fazla sıklıktadır. Epilepsi hastalarındaki depresyon belirtilerinin pratisyen hekimlerce % 50, genel hastanelerde ise % 30-70 oranında farkedilmediği görülmüştür. Epilepside depresyon tanısı koymada karşılaşılan sorunlardan ilki, bu hastaların kronik bir hastalıklarının olması nedeniyle tedavi ekibinin depresyon belirtilerini hastalığa bağlı bir uyum sorunu olarak düşünüp önemsememeleri ve dolayısıyla sormamaları; ikincisi ise depresyon tanısı için geliştirilen değerlendirme ölçeklerinin epilepsi hastaları için uygun olmamasıdır. Epilepsili hastalardaki psikiyatrik belirtilerin dikkatlice sorgulanması bu hastalarda sık görülme olasılığı olan depresyon, anksiyete bozukluğu gibi hastalıkların ve yüksek intihar riskinin gözden kaçmasını engelleyecektir. Epilepsi ve psikiyatrik hastalıklar arasındaki ilişkileri araştıran daha fazla sayıda çalışmanın yapılmasına ihtiyaç vardır."

Kaynaklar:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder