Aslında "intihar" olgusunu ileride daha detaylıca incelemek
istiyorum. Çok zor ve geniş bir konu olsa da yıllardır hep ilgimi çektiğinden
bu konuda da biraz araştırma yaptıktan sonra bir şeyler yazmak istiyorum. Ancak
bu ayın konusu epilepsi olduğundan şimdilik en azından epilepsi ile intihar
eğilimi hakkında okuduklarımı buradan paylaşacağım.
Öncelikle konuyla ilgili olarak Dr. Andres M. Kanner tarafından kaleme
alınan "Suicidality and Epilepsy: A Complex Relationship that Remains
Misunderstood and Underestimated - İntihar Eğilimi
ve Epilepsi: Yanlış Anlaşılmış ve Eksik Değerlendirilmiş Karmaşık Bir
İlişki" başlıklı makaleyi okudum. Makalede; epilepsi hastalarında intihar
eğiliminin görülme sıklığının genel nüfusa göre daha yaygın olduğundan
bahsedilmekte ve bu konuda yapılan araştırmalara yer verilmektedir. Örneğin bu
konuda yapılmış olan 21 adet araştırmanın sonuçlarına göre; kronik epilepsi
hastalarında ölümlerin ortalama % 11,5'inin intihar ile bağlantılı olduğu
vurgulanmaktadır. Ancak söz konusu makalede farklı bir noktaya da
değinilmektedir. Başka bir araştırma sonucuna göre, epilepsi ile intihar
arasında iki yönlü bir ilişki bulunduğu ve intihar eğilimi gösteren kişilerde
epilepsinin gelişme riskinin genel nüfusa oranla 5 kat daha fazla olduğu ifade
edilmektedir. Ayrıca başka bir araştırmada, epilepsiye eşlik eden psikiyatrik
bir bozukluk olması durumunda intihar riskinin yaklaşık 14 kat arttığı
gözlemlenmiştir.
Diğer taraftan aynı makalde,
epilepsinin türlerine göre de intihar eğiliminin farklılık gösterdiği, örneğin
temporal lob epilepsisinde risk artışının 6-25 kat daha fazla olduğu belirtilmektedir.
Temporal lob epilepsisi ile ilgili olarak tıbbi terimlere girmeden kısaca
şunları söyleyebilirim: Temporal lob epilepsisinde nöbet sırasında otomatize
hareketler, görsel ve işitsel halüsinasyonlar, koku halüsinasyonları,
nesnelerin boyutlarını değişmiş gibi görme, tanıdıklık - deja vu veya
yabancılık - jamais vu illüzyonları gözlenebilmektedir. Hastalar bazen kendi
bedenlerinin dışına çıktıklarını veya kendilerine tepeden bakıyormuş gibi
hissettiklerini bildirirmişlerdir. Dostoyevski, Edgar Allen Poe ve “Alice
Harikalar Diyarı”nın da yazarı olan ünlü matematikçi Lewis Carroll’un da bu
hastalıktan muzdarip oldukları belirtilmektedir.
(Alıntı: https://eksisozluk.com/temporal-lob-epilepsisi--1302340
- "klios" ve "emuncipation" adlı kullanıcılar tarafından
yazılanlar)
Benzer şekilde, Eylem Şahin Cankurtaran, Berna Uluğ
ve Serap Saygı tarafından kaleme alınan "Epilepsiye Eşlik Eden Psikiyatrik
Bozukluklar" isimli makalede; hem epilepsi hastalarında genel topluma göre
psikiyatrik hastalıkların daha sık görüldüğü hem de psikiyatrik hastalarda
epilepsi görülme oranlarının genel topluma göre daha yüksek olduğu
belirtilmektedir. Ayrıca, epilepsi hastalarında intihar girişiminin genel
topluma göre 4-10 kat daha fazla görüldüğü ve özellikle temporal lob
epilepsisinde görülen iktal depresyonun (epilepsi nöbeti sırasında oluşan
depresyon) bir belirtisi olarak intihar girişimlerinin meydana gelebileceği
ifade edilmektedir. İntihar oranlarının toplumda % 1,4, epilepsi hastalarında
ise % 13,2’lere kadar çıktığını bildiren analizlerin olduğu ve intihar
eğiliminin erkek hastalarda daha sık görüldüğü de vurgulanmaktadır.
Anılan makalenin sonuç kısmını buraya aynen
aktarmanın faydalı olacağını düşünüyorum:
"Sık görülen bir nörolojik
hastalık olan epilepside görülen psikiyatrik hastalıklar, genel topluma göre
daha fazla sıklıktadır. Epilepsi hastalarındaki depresyon belirtilerinin
pratisyen hekimlerce % 50, genel hastanelerde ise % 30-70 oranında
farkedilmediği görülmüştür. Epilepside depresyon tanısı koymada karşılaşılan
sorunlardan ilki, bu hastaların kronik bir hastalıklarının olması nedeniyle
tedavi ekibinin depresyon belirtilerini hastalığa bağlı bir uyum sorunu olarak
düşünüp önemsememeleri ve dolayısıyla sormamaları; ikincisi ise depresyon
tanısı için geliştirilen değerlendirme ölçeklerinin epilepsi hastaları için
uygun olmamasıdır. Epilepsili hastalardaki psikiyatrik belirtilerin dikkatlice
sorgulanması bu hastalarda sık görülme olasılığı olan depresyon, anksiyete
bozukluğu gibi hastalıkların ve yüksek intihar riskinin gözden kaçmasını
engelleyecektir. Epilepsi ve psikiyatrik hastalıklar arasındaki ilişkileri
araştıran daha fazla sayıda çalışmanın yapılmasına ihtiyaç vardır."
Kaynaklar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder